8 Temmuz 2020 Çarşamba

San Sebastian Cheesecake


Kambersiz düğün olur mu? San Sebastian tarifsiz blog olur mu?

Birkaç denemeden sonra mükemmeli yakaladığım tarif şöyle:

Tüm malzeme oda sıcaklığında olacak!
800 gr krem peynir
200 ml (1 kutu) krema
250 ml (1 kap) toz şeker
Yukarıdaki malzeme mikserle şeker eriyene kadar karıştırılır.

4 yumurta teker teker mikserle yedirilir.

1 tepeleme çorba kaşığı un
1 paket vanilya
Mikserle karıştırılır.

20 cm kelepçeli kalıba yağlı kağıt ıslatılıp buruşturularak yerleştirilir.
Karışım kalıba dökülür.

200 derece fırında 35 dakika pişirilir. Fırından çıktığında ortası hafif sıvı, salladığınızda hareketli olmalı. Oda ısısına geldikten sonra kalıbı çıkarıp buzdolabında birkaç soğuduktan sonra nefis oluyor.



Fırında Kabak


Geçmiş tariflere bakınca pek çoğu demode, fotoğraflar çok acemi geldi, ama ben hala yemek yapmayı seviyorum, tariflerime evde değilken de erişebilmek istiyorum; öyleyse yıllar sonra burada, bıraktığım yerden devam edebilirim :)) Hem yeni tarif deneme ve yaptıklarımın güzel fotoğraflarını çekme motivasyonu olur.
Yeniden açılışı da bu aralar sevdiğim bir kabak yemeği ile yapayım...

Malzemeler:
5 kabak
2 kuru soğan
4 diş sarmısak
3 sap taze soğan
1 çay bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı pul biber

Sos:
1 bardak sıcak su
1 çorba kaşığı domates salçası
1 çorba kaşığı elma sirkesi
1 çorba kaşığı un

Yapılışı:
Kabak dilimlenir, kuru soğan piyaz doğranır, tüm malzeme katılıp karıştırılır. Üstüne sos dökülür. Fırın kabınınn üstü fırın kağıdı ile kapatılıp 180 derece fırında 1 saat pişirilir. Son 10-15 dakikasında üstü açılır.

4 Ekim 2014 Cumartesi

Barbunya Çorbası

Zeytinyağlı taze barbunya yemeğinin ölçüleriyle biraz oynayınca ortaya bu çorba çıkıyor. Yaz sonunda havalar serinlediğinde çok seviliyor.

Malzemesi:

1 yemek kaşığı zeytinyağı
2 patates (küp doğranmış)
2 soğan (küp doğranmış)
2 havuç (küp doğranmış)
2 diş sarmısak (minik doğranmış)
2 domates (rendelenmiş)
4 bardak su (sıcak)
1 bardak barbunya (haşlanmış)
1 avuç arpa şehriyesi
maydanoz

Yapılışı:
Zeytinyağında patates, soğan, havuç, sarmısak biraz çevrilir. Domates ve sıcak su eklenip sebzeler yumuşayana kadar pişirilir.
Haşlanmış barbunya, şehriye ve kıyılmış maydanoz eklenip şehriyeler pişene kadar, yaklaşık 10 dk daha pişirilir.

Kabak Çorbası

Eski bir yemek dergisinden kesmişim bu tarifi. "Adım Adım 62 Çorba" diye bir kitabın içinden alınmış tariflerden bir tanesi. Tariflerin ortak özelliği de, tüm çorbalara 1 adet yeşil elma konması. Normalde pek çorbası yapılmayan bir sebzeyi, yani kabağı kullandığı için ve süt, krema gibi şeylerle daha da baygın hale getirmediği için önce bunu deneyeyim dedim.
Malzemesi:
3 kabak (rendelenmiş)
1 kuru soğan (küp küp doğranmış)
1 patates (küp küp doğranmış)
1 yemek kaşığı zeytinyağı
3 çorba kaşığı kırmızı mercimek
1 adet yeşil elma (ayıklanıp sekize bölünmüş)
6 bardak su
tuz, kimyon

Yapılışı:
Kabak, soğan ve patatesi zeytinyağında biraz kavurun.
Su, kırmızı mercimek ve elmayı ekleyip pişmeye bırakın. (Ben düdüklü tencerede 15 dk pişirdim)
Kapattıktan sonra tuz ve kimyonu sevdiğiniz ölçüde ekleyin.
Blenderdan geçirin. Ben biraz maydanozla süsledim.

3 Mayıs 2014 Cumartesi

Ezo Gelin Çorbası

Klasik lezzetlerden... Ben çok severim. Doyurucu, insanın içini ısıtan, hayvani ürün olmadığı için de vicdanını rahatlatan, bir kase içince doyulduğu için başka bir şeye de ihtiyaç bırakmayan, neredeyse bir ana yemek...


Malzemesi:
1 kuru soğan
2 tahta kaşık zeytinyağı
2 çorba kaşığı domates salçası
1 çorba kaşığı biber salçası
1 çay bardağı kırmızı mercimek
1 çay bardağı ince bulgur
1 çorba kaşığı pirinç
7 bardak su
tuz, karabiber, nane, pul biber

Yapılışı:
Soğan küp küp doğranıp zeytinyağında kavurulur. Salçalar bir bardak suda eritilip katılır. Yıkanmış mercimek, bulgur ve pirinç, kalan su ve baharatlar eklenir. Düdüklü tencerede, altı kısıldıktan sonra 15 dk pişirilir.
Bu kadar basit...
İçine minik doğranmış havuç, patates, yeşil ve kapya biber, domates rendesi de eklenebilir; daha da güzel olur.

Şekerpare

Eski çalıştığım şirketin yemekleri çok iyiydi. Çalışan memnuniyetindeki yeri bilindiği için (ya da üst yönetimin büyük kısmı yemeğe meraklı olduğu için) aşçıları kendi kadrosunda tutmaya, malzemeyi aşçılara seçtirmeye devam ediliyordu. Sendikalaşma endişesiyle üretimi taşeron kadroyla yapan bir şirkette mutfağın kadrolu tutulması da ilginçtir... Neyse, iyi de yapıyorlardı; ıspanaklı çanak köfte tarifim de oradandır.
Bir diğer müthiş tarif de şekerpare. O kadar ki, ayrıldıktan bir yıl sonra, hala orada çalışan bir arkadaşa rica ettim de bana tarifini aldı. Üstelik ben şuruplu hamur tatlısına meraklı değilimdir; normalde ne alması, ne yapması, ne yemesi aklıma gelir... Tabii gelen tarif 5 kg un, 20 yumurta filandı, ben 1/10 ölçüsünde küçülttüm.

Malzeme:
500 gr un
250 gr tereyağ, oda sıcaklığında (orijinal tarifte margarin)
150 gr pudra şekeri
2 yumurta + üstü için 1 yumurta sarısı
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Şerbeti:
3 su bardağı su
3 su bardağı toz şeker

Su ve şeker birlikte 20 dk kadar kaynatılıyor. Şerbet ılınırken diğer malzemelerden hamur yoğuruluyor. Şekil verilip fırın tepsisine diziliyor, üstlerine yumurta sarısı sürülüyor. (Üstlerine de birer fındık oturtuluyor ama evde olmadığı için ben koymadım.) 200 C fırında 20 dk kadar pişiyor. Fırından çıkar çıkmaz şekerpareler başka bir kaba alınıp üstüne ılınmış şerbet dökülüyor. Fazla sulu gibi duruyor ama ertesi güne bütün şerbeti çekmiş oluyor.

6 Ekim 2013 Pazar

Humus

Geçen Cuma gecesiydi. Akşam yemeğini dışarıda yemiş, eve döndükten sonra (bir gün önceden ıslatmış, daha fazla suda beklerlerse bozulurlar diye endişelendiğim için) nohutları düdüklü tencerede haşlamış, bir duş almış, üstümde bornoz, kafamda havlu, mutfakta, lavabonun başında durmuş, soğuk suyun içinde beklettiğim haşlanmış nohutların dış zarlarını ayıklıyordum. Oğlum da gelmiş, İngilizce ödeviyle ilgili bir şeyler soruyordu. Bu sahne 5-10 dakika sürdükten sonra, "anne sen napıyorsun?" dedi, "nohut ayıklıyorum" dedim, şöyle bir baktı, sanki bu ne absürd bir iş diye; sonra güldü; "işte bu halimizi seviyorum" dedi...
Zarları soyulmuş nohutlar ise aşağıdaki şekilde humusa dönüştü.
Fotoğraf çekmeyi unuttum yine, ama bildiğiniz humus işte...
Malzemesi:
1,5 su bardağı nohut
3-4 diş sarmısak
1/2 su bardağı tahin
1/2 su bardağı zeytinyağı
tuz
süslemek için:
maydanoz, pul kırmızı biber
sıcak sunmak için:
tereyağ, pul kırmızı biber
Yapılışı:
Nohutları bir gün önceden ıslatın. Düdüklü tencerede haşlayın. Soğuk suda biraz bekletip kabuklarını çıkartın.
Nohutları ve diğer tüm malzemeyi robota koyup püre haline getirin.
Üstünü kıyılmış maydanoz ve kırmızı pul biberle süsleyebilirsiniz.
Sıcak yemek isterseniz, bir kısmını fırına dayanıklı bir kapta ısıtıp, üstüne pul kırmızı biberli erimiş tereyağı gezdirebilirsiniz.
Not:
Miktar biraz fazla oluyor. Sofranız kalabalık değilse, benim gibi 1 hafta boyunca azar azar, neredeyse her öğün yiyerek tüketmek zorunda kalabilirsiniz. Ama bence sürekli dolapta olmasında sakınca yok. Kızarmış ekmek üstüne sürerek, lavaş içine salatayla birlikte sararak, salatanın üstüne bir kaşık koyarak, havuç banarak vs. türlü şekilde yenebilen çok sağlıklı bir seçenek...